Karaciğer Kanseri Tedavisinde Termoterapi Primer karaciğer kanseri, tüm dünyada en sık görülen tümörlerden biridir. Değişik tipleri arasında, karaciğer hücrelerinden (hepotositler) gelişen ve “hepatocellüler carcinoma-HCC” veya “hepatoma” adı verilen kanser, % 80’ini oluşturur. Karaciğerdeki kanserli hücrelerin yapısal ve fonksiyonel değişimlerini araştıran ve bu hücrelere ilişkin tedaviyi kodlayan yapay zeka ile bir yazılım geliştirildiğini duyuran Maltepe Üniversitesi Kanser ve Kök Hücre Araştırma Merkezi (MÜKKAM) Müdürü Prof. Dr. Ranan Gülhan Aktaş, “Çalışmaların ilk verileri, karaciğer kanseri tanı ve tedavisinde umut olacak olumlu Günümüzde karaciğer nakli, karaciğer kanseri tedavisinde uzun süreli sağkalım ve kesin tedavi sağlanabilen tek yöntemdir. Uygun vakalarda karaciğer transplantasyonu sonrası 1 yıllık sağkalım % 90‘nın üzerindeyken, 5 yıllık sağkalım ise % 75 civarındadır. Klasik tedavi yöntemi kemoterapidir. Ancak pankreas karaciğer metastazı tedavisinde kemoterapi tek başına yeterli olmayabilir bu yüzdende metastazın bulunduğu lob cerrahi müdahale ile alınabilir. Ancak cerrahi operasyon yalnızca %15lik bir kısım hastada yapılmaktadır. Karaciğer Kanseri. haber başlıkları altta listelenmiştir. Son dakika haberleri de dahil olmak üzere şu ana kadar eklenen toplam 900 karaciğer kanseri haberi bulunmuştur. Bakan Koca bir AOzP815. Geçtiğimiz 50 yılda kanser teşhisi konan insanlar için hastalık sonuçları değişti. 1970’lerde kanser tanısı alan hastaların 5 yılık sağkalım oranları %30-40’larda iken, 2010 yılına gelindiğinde %70'leri buldu; günümüzde ise rakamlar daha iyimser. 5 yıllık sağkalım oranı nedir? Bu oran, kanser teşhisi konulduktan sonra en az 5 yıl yaşayan hastaların yüzdesini belirtir. Kanserde 5 yıl ve daha uzun yaşam süresine sahip olmak, bu hastalığı tamamen tedavi etmekle eşdeğerdir. Daha olumluya giden kanser sonuçlarının 3 temel nedeni vardır Halk sağlığı önlemleri sigarayı bırakma eğitimleri gibi, İyileştirilmiş sağlık hizmetleri erken teşhis için tarama yöntemleri gibi ve Yeni ilaçlar ve bunların kombinasyonları. Bu gelişmeler, bir zamanlar terminal son dönem olarak kabul edilen belirli tanıları kronik hastalıklara dönüştürdü. Örneğin, şu anda multipl miyelom veya prostat kanseri teşhisi konan hastaların çoğunda, kanser dışındaki durumlara bağlı yaşam kaybı oranı daha yüksektir. Ancak halen yapılacak çok şey var. Pankreas kanseri ve glioblastom GBM, beyin tümörü için 5 yıllık sağkalım oranları %50'nin altında kalıyor. Onkolojide son 10 yıldaki en büyük gelişme ise şüphesiz immünoterapilerdir. Her yıl 2 milyon kişiye akciğer kanseri tanısı konulmaktadır ve immünoterapilere kadar ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri için 5 yıllık genel sağkalım oranı %10’larda iken, immünoterapi ile bu oran günümüzde %25’e yükselmiştir; yani her 4 ileri evre akciğer kanseri hastasından 1’i artık 5 yıl ve daha fazla yaşam süresine sahiptir. Bu gelişme sadece 5 yıl içinde kat edilmiştir. İmmünoterapiler kadar önemli bir gelişme, İnsan Genom Projesi’nin meyveleri olan akıllı kanser ilaçlarıdır. Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan ve genetik hedeflere yönelik geliştirilmiş, 50’ye yakın akıllı kanser ilacı bulunmaktadır. Onkolojide yenlikler hız kazandı Meme kanserinin bir alt türü olan HER2’ye yönelik ilk akıllı ilaç olan Herceptin'in 1999'da onaylanmasının ardından HER2’ye yönelik ikinci bir ilacın onaylanması için 8 yıl gerekmesine rağmen, 2013'te piyasaya ilk çıkan ve over kanserlerinin tedavisini değiştiren PARP inhibitörü ile sonraki arasındaki boşluk 2 yıldan azdı. Küresel olarak, hastalar için bir sonraki yenilik dalgası giderek artan bir hızla ilerliyor. Daha iyi görüntüleme ile hem erken tanı hem moleküler tedaviler Moleküler görüntüleme yöntemi olan PET-BT, kanser tanısı ve tedavi yanıtı değerlendirmede standart yaklaşım haline geldi. Fakat bununla da kalmadı; prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerde farklı PET’ler ile hem görüntüleme hem tedavi aynı yaklaşımla uygulanabiliyor. Örneğin aktinyum tedavisi. Genetik testler ile çok daha hassas onkoloji Kanser, genlerdeki hasarların birikmesi sonucu oluşan bir hastalıklar grubudur bakınız kanser nedir adlı yazımız. Kanser gelişiminde rol oynayan genlere “kanser genleri” denir. Kanserle ilişkili genetik hasarlar, çoğunlukla yaşam boyunca çevresel faktörlerin veya yaşlanmanın etkisi ile ortaya çıkar; daha nadir olarak ise anne-babadan kalıtsal geçer. Kanser genlerinde hem yaşam boyu oluşan hem de anne-babadan kalıtılan değişimlerin genetik testlerle tespit edilmesi, akıllı ilaçların uygunluğunu öngörmek için kritik basamaktır. - İlgili konu Ailesel, Kalıtsal ve Sporadik Kanserde sıklıkla karıştırılan kavramlar Son yıllarda yapılan çalışmalarda, kanserde kalıtsal mutasyonların önemi artmaktadır; artık her 8 kanserden birinin sebebi kalıtsal mutasyonlar olduğunu biliyoruz. Kalıtsal mutasyona sahip hastaları tespit etmek, tedaviyi yönlendirmenin yanında, hastanın ailesinin riskini belirleme ve nasıl takip etmemiz konusunda da bize değerli bilgiler sağlamaktadır. COVID-19 döneminde kanser tedavileri ve taramaları aksamamalı Ekim ayında sonuçları açıklanan bir araştırmaya göre, COVID-19 nedeni ile kanser tedavisinde 1 aylık gecikme, yaşam kayıplarında %6-13 artışla ilişkilendirildi. Benzer şekilde, erken tanı amacıyla kanser taramaları da tüm dünya genelinde aksamış durumda. Burada hem bireylere hem sağlık hizmeti sunucularına sorumluluk düşüyor. Kanser şüphesi taşıyan kişiler, koronavirüs salgınından çekindikleri için doktora başvurmayı ertelememelidir. Sonuç Sonuç olarak, onkolojideki gelişmeler bu zorlu hastalığın sonuçlarını her geçen gün biraz daha iyileştirmektedir. İmmünoterapiler de dahil olmak üzere hassas tıp ve yeni yöntemler, hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak için aralıksız denenmektedir. BASINDA VE ÖNE ÇIKANLAR10 Haziran 202221Kanser Tedavisinde YeniliklerAmerikan Onkoloji Derneğin Kongresinde heyecan uyandıran çalışmalar yayınlandı. Kanser tedavisinde baş döndüren gelişmeler mevcut. Bu yazımda en önemli olanlarından, kanıt düzeyi yüksek ve günlük pratiği değiştirme oranı yüksek olanlardan kanserinde, enfortumab vedotinin uzun dönem sonuçları kemoterapiye daha iyi ve platin bazlı kemoterapi ve immünoterapi sonrası için bir seçenek olduğu kanıtlandı. Platin bazlı kemoterapi sonrası idame immünoterapi olarak avelumab sonuçları etkili ve hastaların %13 tedavi almaya devam ediyorKabozantinib+Atezolizumab ile sisplatine uygun olmayan hastalarda yaklaşık %30 yanıt elde edildi ve beklenen etkinlik gözlenmediMesane kanserinde HER2 molekülünü hedefleyen antikor ve sitotoksik kemoterapi kombinasyonu ile %60 varan yanıt oranları elde edildi. Bu yanıt oranı HER2 boyanmanın zayıf olduğu tümörlerde de olduğu gözlendi. Bu çalışmaların daha büyük hasta sonuçları ve uzun dönem takipleri merakla böbrek kanserinde oral mTOR inhibitörü evorlimus adjuvan vermenin ek faydası olmadığı saptandıOpere yüsekli riskli böbrek kanserlerinde adjuvan pemrolizumab uzun dönem sonuçları hastalıksız geçen süreyi uzattığını teyit ettiEvre IV prostat kanserinde LU-177 uzun dönem sonuçları kabazitaksel göre daha tolerable fakat sağkalım avantajı yokENZAMET çalışmasının uzun dönem sonuçları açıklandı ve enzulutamid alan evre IV hormon duyarlı hastaların %67 oranında 5 yılık takip süresine göre yaşadığı gösterildiMAGNITUDE çalışmasının genomik alt gruplandırmaya göre CDK12 mutasyonu hariç, tüm DNA repair mutasyonlarında Abireteron+niraparip kombinasyonun kastrasyona dirençli evre IV prostat kanserinde etkili olduğu kanserinde plazmada ctDNA negatif olan evre IIA pT3 pn0 kanserli hastaların %94 oranında hastalık nüksün gelişmediği ve bu hastaların adjuvan kemoterapi ihtiyacı olmadığı kanseri tanısı olan ve mikrosatellit instabilitesi olan hastalarda neoadjuvan dostarlimab adlı immünoterapi tedavisi alan 31 hastanın tamamında yanıt görüldü. Bir yılık takip süresince bu hastalar cerrahi, radyoterapi tedavi almadan hastalık yanıtı devam ettiği görüldü. Çok ses getiren bu çalışmanın daha uzun dönem takipleri ve daha büyük hasta grubundaki sonuçları merak ile kanserinde Trastuzumab Deruxtecan HER 2 +/++ pozitif olan ve daha önce tedavi görmüş hastalarda kemoterapiye göre belirgin daha iyi sonuç elde edildiği görüldü. Meme kanseri hastalarını yaklaşık %60 HER2 düşük grupta yer aldığı göz önüne alındığında tüm tedavi algoritmalarını değiştirecek gibi rezektable evre IIIA-B akciğer kanserinde 3 kür kemoterapi+nivolumab kombinasyonu ile hastaların yaklaşık %36 patolojik yanıt alındı ve akciğer kanserinde neoadjuvan immünoterapi+kemoterapi standart tedavi olmaya doğru yol alıyorEvre IV akciğer kanserinde PD-L1>%50 üzerinde olan hastalarda immünoterapi+kemoterapi kombinasyonu ile immünoterapiye göre numerik olarak daha uzun sağkalım, daha iyi yanıt oranı ve hastalıksız progresyon elde edildiği IV akciğer KRAS G12C mutasyonu olan kraniyal metastazlı hastalarda Adagrasib ile %32 yanıt oranı ve %80 hastalık kontrolü elde edildiği saptandı Prof. Dr. İlknur Erenler Bayraktar Önlenebilir kanserler arasında yer alan kolon kanserinin yeni tanı ve tedavi yöntemlerinde her geçen gün önemli gelişmeler yaşanıyor. Son dönemde gelişen teknolojiyle birlikte tedavilerde sıklıkla kullanılmaya başlanan robotik cerrahi sayesinde, hastanın iyileşme süresi kısalıyor, yaşam kalitesi yükseliyor ve hastalığın tekrarlama riski de azalıyor. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. İlknur Erenler Bayraktar, kolon kanserinin tedavisinde modern cerrahi yöntemleri ve robotik cerrahi hakkında bilgi verdi. Kolon kanseri, sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmı olan kalın bağırsakta başlayan kanser türüdür. Tipik olarak ileri yaştaki kişileri etkileyen kolon kanseri gençlerde de görülebilir. Kolonun içinde oluşan polip olarak adlandırılan iyi huylu hücre kümeleriyle başlayan sorun zamanla kolon kanserine dönebilir. Poliplerin kansere dönmeden önce tespit edilip çıkarılması kolon kanserini önlemeye yardımcı olmaktadır. Eğer kolon kanseri gelişirse cerrahi, radyasyon tedavisi, kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapi gibi pek çok tedavi süreci hastayı beklemektedir. İşlenmiş gıdalar kolon kanseri riskini artırıyor Her yaşta görülebilen bu kanser türünde bağırsakta poliplerin olması, ailede kolorektal kanser hastalarının bulunması, bazı genetik bozukluklar, kadınlarda yumurtalık-meme veya kanser hikayesinin olması, işlenmiş-hayvansal gıdaların çok tüketilmesi riski arttıran faktörlerdir. 45 yaş üstü bireylerin taranması gerekiyor Kolorektal kanserleri risk faktörlerini bilerek önlemek mümkün olabilmektedir. Örneğin yaş büyük bir risk faktörüdür. Kolorektal kanserler her yaşta görülebilir ancak çoğu kolorektal kanser hastası 45 yaşın üzerindedir. Bu nedenle 45 yaş üstü bireylerin düzenli olarak tarama testlerini yaptırması hayati önem taşır. Kolon kanseri taramasında kullanılan yöntem kolonoskopidir. Kolonoskopi ile tüm kalın bağırsak incelenir. Polipler alınabilir, tümör veya iltihap şüpheli alanlardan kolonoskopi ile biyopsi alınarak tanı konulabilir. Açıklanamayan kilo kaybını önemseyin Kolon kanseri belirtileri hastalığın ilk evrelerinde görülmeyebilir. Belirtiler kanserin bağırsaktaki yeri ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilmektedir. Bazı kolon kanseri belirtileri şöyle sıralanabilir 4 haftadan fazla süren kabız ya da ishal Dışkıda kan Karında kalıcı kramp veya gaz ağrısı Bağırsağın tamamen boşalmadığı hissi Zayıflık veya yorgunluk Açıklanamayan kilo kaybı Erkek hastalarda nedeni bilinmeyen kansızlık Kolon kanserinde hastanın genel durumu, kanserin evresi, kanserli bölümün bulunduğu yer değerlendirerek tedavi şekillenir. Cerrahi yöntemler, kemoterapi, radyoterapi tedavide kullanılır. Hastalığın evresine göre öncelik sırası değişir. Erken evrelerde cerrahi ile tedaviye başlarken, daha ileri evrelerde cerrahi öncesinde veya sonrasında kemoterapi ve radyoterapi de gerekebilir. Bazen de cerrahinin mümkün olmadığı durumlarda semptomları hafifletmek içinde kemoterapi ve radyoterapi kullanılır. Radyoterapi de ameliyat öncesinde tümörü küçültmek için kullanılır. Hedeflenen ilaç tedavisinde de kanser hücrelerinin büyümesini sağlayan mutasyonları hedef alınır. Kemoterapiyle ya da tek başına uygulanabilir. Bazı durumlarda palyatif bakım gerekebilir. Hastaya ilave katkı sağlar; hastanın ailesi ve doktorlarıyla birlikte çalışır. Robotik cerrahi önemli avantajlar sağlıyor Kolon kanseri ameliyatlarında cerrahi konfor ve hastanın hızlı iyileşmesinin sağlanması için robotik cerrahi yöntemi son yıllarda çokça kullanılmaktadır. Robotik cerrahide hastanın karın bölgesine birkaç küçük kesi açılır ve ameliyat bu kesilerden gerçekleştirilir. Ameliyatta bir cerrah robotun konsolunda, bir cerrah da hastanın yanında durur. Cerrah konsolun aracılığıyla bir elden daha fazla hareket kabiliyetine sahip olan robotik enstrümanlara iletip, kolonun kanserli kısmının çevre dokularla bağlantısını kestikten sonra kalan kısımlardan ayırarak vücuttan çıkarır. Kolonun ayrılan kısımlarını birleştirerek dışkıya yeni bir çıkış yolu sağladıktan sonra küçük kesiler kapatılarak operasyon sonlandırılır. Kolektomi sonrası kalıcı ya da geçici olarak dışkının bir torbaya boşaltılması gerekebilir. Operasyon sonrasında kesilerin küçük olması hastanın iyileşme süresini hızlandırır. Sağlıklı beslenme ve egzersiz çok önemli Yaş kadar, beslenme alışkanlıkları da kolorektal kanserler üzerinde etkilidir. Lifli beslenme, kabızlığın önlenmesi, kolesterolün düşürülmesi, sindirim sisteminin iyileştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu sayede kolorektal kanserler başta olmak üzere birçok hastalıktan korunmak mümkündür. Bir de hareketsiz olan kişilerin kolon kanseri geliştirme olasılığı daha yüksektir. Düzenli fiziksel aktivite yapmak kolorektal kanseri riskini azaltabilir. Ayrıca obezite, sigara tüketimi, aşırı alkol tüketimi de kolorektal kanserin bir diğer ciddi risk faktörlerindendir. Son 20 yılda hepatosellüler kanserdeki değişiklikler, “Liver International” Dergisi’nde yayımlanan çarpıcı bir makale ile özetlenmiştir. Bu çalışmada 1986 - 1992 yılları arası ile 2006 – 2012 yılları arası tedavi edilen 1318 hepatosellüler kanser HCC hastası incelenmiştir. Bu iki dönemde gerek teknoloji gerekse tedavideki yeniliklerin hastalara getirdiği olumlu durumlar makalede tartışılmıştır. Hepatosellüler kanser, karaciğer kanserleri içinde en sık görülen ve doğası gereği yönetimi zor olan tümör çeşitlerinden birisidir. Hepatosellüler kanser dediğimizde ilk akla gelen Hepatit B virüsüdür. Çünkü dünyada hepatosellüler kanserlere neden olan faktörlere genel olarak baktığımızda neredeyse % 66’sı Hepatit B ilişkilidir. Her şeyden önce hepatosellüler kanserin % 66’sı Hepatit B ile ilişkili olduğuna göre, bu önlenebilir bir kanserle karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Bir başka deyişle, doğumdan itibaren Hepatit B virüsü aşıları düzgün takip edilirse neredeyse dünyada varolan hepatosellüler kanserlerin %70’e yakını ortadan kaldırılabilir. Son 20 yıla baktığımızda, karaciğer nakline kadar giden cerrahi tedavi yöntemleri dünyada kolay uygulanır hale gelmiştir. Bununla birlikte alkol enjeksiyonu, radyofrekans ablasyon tümörü yakarak yok etme işlemi ya da kriyoablasyon tümörü dondurarak yok etme işlemi gibi lokal ablatif tedavilerin ilave olması ciddi avantajlar sağlamıştır. Ayrıca, kemoterapi ile birlikte atardamardan tedaviler, özellikle tıkayıcı yani embolizan ajanların ve radyoaktif maddelerin başarıyla kullanılması bu hasta grubunda geçtiğimiz son 20 yılda tedaviye yönelik önemli değişikliklerdir. Bununla birlikte bilindiği üzere hedeflenmiş tedaviler son 10 yılda neredeyse tüm tümörlerde bir sağkalım artışına neden olmuştur. Ayrıca hepatosellüler kanserde sorafenib adlı hedeflenmiş ilaç, tedavide sağkalım farkı yaratmıştır. İleri evre veya ameliyatla çıkarılamayacak tümöre sahip karaciğer kanserleri hastalar için 2017 yılına kadar etkili ikinci basamak tedavi seçeneği bulunmuyordu. 2017'de önce regorafenib, sonra kanser immünoterapisi nivolumab FDA onayı alarak, sorafenib sonrası hastalar için yeni tedavi imkanları doğmuş oldu. Gelin şimdi hepatosellüler kanser tedavisinde son 20 yılda nelerin değiştiğini ve nelerin değişmesi gerektiğini özetleyelim 1 Hepatit B virüsünün 1986’dan 2012 yılına kadar hepatosellüler kansere neden olan en önemli etken olduğunu görüyoruz 1986 – 1992 % 2006 – 2012 % 66. Yani bu kanser türü önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen 1986 - 1992 ve 2006 - 2012 yılları arasında Hepatit B’ye bağlı hepatoselüler kanser görülme sıklığının değişmediğini görüyoruz. Bu da ülkelerin bölgesel önleyici bir strateji konusunda yeterince bilinçli olmadığını ve bu nedenle de hiçbir değişikliğin meydana gelmediğini gösteriyor. 2 2006 - 2012 yılları arasına bakıldığında, erken evrede kanser tanısı konma oranının daha fazla olduğu görülüyor. 3 Cerrahi rezeksiyon oranlarına bakıldığında belirgin bir değişikliğin olmadığı gözüküyor. Ancak bununla birlikte 1986 - 1992 yılları arası transarteriyel kemoembolizasyon tedavileri fazlayken, 2006 – 2012 yılları arası daha çok lokal ablatif tedavilerin uygulandığı gözleniyor. Eskiden tümör damarlarını tıkayıcı tedaviler daha fazla kullanılırken, teknolojinin ilerlemesi ve dışarıdan ciltten karaciğer içine iğne ile girerek bir tür yakma yöntemi olan radyofrekans ablasyonun kullanımının belirgin olarak artışı söz konusu. Arteriyel kemoembolizyon uygulama oranı % iken, sonrasında lokal ablatif tedavi uygulamalarının oranı %55 olarak tespit edilmiş. Bu da teknolojinin olumlu yönde kullanımı olarak özetlenebilir. Transarteriyel tedavilere bakıldığında hem hasta hem de uygulayıcı için daha zor ve daha riskli yöntemler iken, bugün artık radyofrekans ablasyonun kullanımı çok daha pratik hale gelmiştir. Girişimsel radyoloji tarafından kolaylıkla tercih edilip uygulanabilmektedir. Bu da lokal ablatif tedavilerin bu yönde geliştiğini bize göstermektedir. 4 Çok önemli olan noktalardan birisi de, tüm bu gelişmelere bakıldığında 2006 ile 2012 yılları arası tedavi edilen hepatosellüler kanserli hastaların yaşam sürelerinin 1986 - 1992’ye nazaran belirgin olarak daha uzun olduğu yönündedir ortalama yaşam süresi 1986 – 1992 ay, 2006 – 2012 65 ay. Bu da gösteriyor ki en önemli değişikliklerden biri, uzun sağkalımın en temel belirleyicilerinden birisi olan kanserin erken evrede yakalanması ile yaşanmıştır. 20 yıllık sürece baktığımızda yaşam sürelerinin uzaması, karaciğer kanserinin erken evrede belirlenmesi ve tedavideki gelişmelerden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, Hepatit B virüsünün bu kansere % 66 oranında neden olmasının değişmemesi bizi hayal kırıklığına uğratmaktadır. Oysa, bu 20 yılda toplumun ve hekimlerin bilinçlendiğini, bilgiye daha kolay ulaşılabilir olduğunu ve insanların tıbbi durumları ile ilgili sorgulamaları daha ön planda yaptığını düşünürsek, Hepatit B oranında değişikliğin olmaması bizim için hayal kırıklığıdır. Bu da bize yeni bir hedefi ortaya koymaktadır; tedaviye mi yoksa koruyuculuğa mı önem vermeliyiz? Bu dengeyi sanırım iyi kurmalıyız. Sanki geçtiğimiz 20 yılda koruyucu yaklaşımlardan ziyade tedaviye odaklanmış gibi görünüyoruz. Oysa %66 oranında yok edilebilecek bir hastalıkta tüm ülkelerin stratejisi, tedavi araştırmaları için yapılan yatırımların bir o kadarı hatta belki daha da fazlası koruyuculuk üzerine olsa, daha başarılı sonuçlar elde edilebilir. Kaynak Yim SY, Seo YS, Jung CH. The management and prognosis of patients with hepatocellular carcinoma what has changed in 20 years? Liver Int. 2015 Sep Açıklama Product Description Duo Drag Metal SSZ Jig 40gr. PHA009 / Pink Back için satıcı açıklaması 754091476 Belirli tüm özellikler bilgilendirme amaçlı olup, ayrı nitelikte özellikler olabilir. Ürünü satın almadan evvel ürünü satan satıcı ile onay etmenizi öneririz. Koşul Sıfır Garanti Süresi Yok Garanti Var, Başlamamış Duo’nun, Shore Jigging avcıları için geliştirmiş olduğu Drag Metal Jig serisindeki yeni Süper Slim Z bu serideki ilk çinkodan imal edilmiş modeldir. Orta ve arkadaki tartma merkezli dizaynı SSZ jiglere daha cazibeli bir düşme pozisyonu verir. Atış, dibe indirme ve ardından sarmaya başladıktan daha sonra yüzeye çıkış hareketleri epeyce yavaş olan SSZ jigler zarar görmüş balıkların hareketlerini taklit ederek avcı balıkları cezbetmek üzere tasarlanmıştır. Kamışı yukarı altında oynatarak, basitçe jig aksiyonu alabilmenin yanı sıra, sadece düz sarımda bile bir hayli cezbedici bir aksiyona sahip olan Drag Metal SSZ Jigler, çok iyi atış erimleri ile de gözde jiglerinizden olacaklar. DUO Drag Metal SSZ Jig 40gr. Doruk 88 mm Herif Sinking Batan Önem 40 gr Aksiyon Jig İğneler Ön Asist 13 Arkadaki Üçlü İğne 6 sizlere farkıyla sunulmuştur

karaciğer kanseri tedavisinde son gelişmeler