İkincipsikolojik baba vakası sizlerle. Merhabalar Hanımefendi. Benim babam yıllardır annemi aldatıyor çok önceden beri annem hep sizin için dedi öyle böyle dedi oturdu ben evlendim eşimin ailesiyle sorunlar yaşadım ailemin binasına kendi daireme geldim 4 yıldır iç içe sayılırız.
Annemealdırmayarak, şöyle de demişti:"Sandığımızdan da akıllıymış meğer."Ondan sonraki günlerde babam neler yaptı, ben Kara'dan nasıl uzak durdum,önce evimizden, sonra bütünbütün semtimizden; ayağı nasıl kesildi, bütün bunları kederlehatırlıyorum, ama size anlatmak istemiyorum:Babamı ve beni sevmezsiniz diye.
Geçenlerdetekrar gördüm ve farklı bir isimle, her şeyi bildiğime, yaptığı bu çirkinliği ortaya çıkartacağıma dair bir tehdit mesajı attım, sırf bu yanlışından vazgeçsin, korksun diye. İnkar etti ve şifresini değiştirdi, simdi bakıyor mu bilmiyorum. Hocam, bu durumda bana düşen nedir, anneme söylemeli miyim?
Babamannemi yabancı bi kadınla aldatıyor, anneme söylemeli miyim? Gizli Üye. Takip Et. Facebook. Twitter. 1 0. mesajlarını gördüm telefondan napıcam bilmiyorum ağlamak istiyorum allahım iğreniyorum babamdan söylemeli miyim. Ana Sayfa > Aile & Toplum > Babam annemi yabancı bi kadınla aldatıyor,
Selamünaleykümhocam. 32 yaşında bir bayanım. 6 senedir görüştüğüm biri var ve babam dul olduğu için engelliyor. Ahlaken bana çok uygun olan biri birbirimizi çok güzel tamamlıyoruz ve en sıkıntılı zamanlarda birbirimizi bırakmayıp zorluklarla mücadele verdik. Çok badire atlattık annem kardeşim razı fakat babam normalde çok asabi olduğu için tanışmayı bile
3kPIm. Herkese Merhabalar diyor, direk konuya giriyorum. Babamın işi sebebiyle 2 yıl önce yani 2014 yılında ailecek yurt dışındaydık, ve ben o sıralar çaktırmasam da babamın hal ve hareketlerini gözlemleyip içten içe şüpheleniyordum. Fakat çocuktum cesaret edip bir şeyleri kurcalayamıyordum. Belki de kuruntu yapıyor, kendi kendime evhamlanıyorum diye düşünüyordum. Babamın işi sebebiyle 2015 yılında İstanbul’a ailecek geri döndük. İstanbul’a döndüğümüzde şüphelerim azalmıştı, şüphelerimde haklıysam da bunu asla bilemeyecektim ve bu artık mazide kalmıştı. O zamandan bu zamana o olayla ilgili hiçbir şey yoktu, aklımda bile değildi. Ama 21 Şubat 2016 yani 2 gün önce öyle bir şey oldu ki adeta şok oldum. Babam telefonunu şarj etmek amacıyla USB kablosu ile bilgisayarıma bağladı ve nasıl olduysa babamın verileri bilgisayarıma yedeklendi. O bunun farkında olmadan şarjı dolduğunda telefonunu alıp gitti. bu arada babamı bildim bileli her cihazı şifrelidir, asla kimseye de şifresini vermez ve cihazlarını kullandırtmaz. Birde baktım ki ses kayıtları var. Babamın telefonundan mı geldi? yoksa bana ait bir dosyamı bilemedim ve ses dosyasını oynattım. Bu ses kayıtları ise bizzat kendi telefon görüşmelerinin ses kayıtlarıydı, Belli ki telefon görüşmelerini kaydettiği bir uygulamaya sahipti ve bu kayıtları temizlemeyi unutmuştu. Bu ses kaydında bir kadınla İngilizce konuşuyordu. Ses kaydında geçen diyalog şu şekilde; Hem çevirisini, hem orijinalini yazıyorum ki asıl kelimeleri görün. Babam Where are you? You’re not responding my text messages, how can we communicate? Recently, I’ve texted you from whatsapp. Kadın I dont use Whatapp, we can text from facebook. Babam Facebook ahh. My wife is making big problem, I deleted my facebook account Kadın how about viber? Babam Ok viber is fine. I’ll text from viber. Kadın Bye. Babam İğrenç bir şekilde Good bye baby. Türkçesi; Babam Neredesin? Mesajlarıma cevap vermiyorsun, nasıl iletişim kurabiliriz? Geçenlerde sana Whatsapp’dan yazdım. Kadın Whatsapp kullanmıyorum, Facebook’dan yazışabiliriz. Babam Facebook ahh. Karım onu problem ediyor, Facebook hesabımı sildim. Kadın Viber’den olurmu? Babam Tamam Viber iyi. Sana Viber’den yazarım. Kadın Bay Babam İğrenç bir şekilde bay bebeğim. Evet, tüm bildiklerim bunlar, hepsini sizler ile paylaştım. Bu arada bu ses kaydı 2014 tarihli. Şimdi sizden ne yapmam gerektiği hakkında bana fikir ve akıl vermenizi rica ediyorum. Arkadaşlar elimde sadece bu ses kaydı var. Ben anneme her şeyi anlatmam, ve akabinde annemin babama boşanma davası açması halinde annemin hakları neler olacaktır? Babamın mal varlığı olarak şuanda oturduğumuz evi, ve bir tanede arsası var. Bir liseye giden erkek kardeşim var. Ben, annem ve kardeşimle bu evde yaşamlarımıza devam etmek ve babamın gitmesini istiyorum. Mahkemeden, bu elimdeki kanıt sayesinde, evin tamamının annem, ben veya kardeşime verileceği, babama ise nanik verileceği kararı çıkar mı? Aynı zamanda babamın anneme sözlü şiddetine hatta bir iki kere ufak boyutlarda olan fiziksel şiddetine de kardeşimle şahidiz ama bunlara kanıtımız yok tabii. Vakitlerini ayırıp yardımcı olmaya çalışacak kişilere şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılar... Güncelleme Şimdi her şey benim istediğim gibi gitti diyelim. Babam şöyle bir sinsilik yapıp arsasını ve evi amcama devredip mahkemeyi bu şekilde kandırıp, benim verecek bir mal varlığım yok diyebilir mi? Şu haliyle mahkemenin elinde somut delil olmayacaktır. Delil lazım, her türlü delil olabilir mesaj, fotoğraf vs. ne varsa artık. Boşanma sonucu mal tasfiyesi hakkında çok net bilgim yok ancak bildiğim kadarıyla eşler arasında başkaca bir şey seçilmemişse edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanıyor ve ortak konut üzerinde yarı yarıya hak sahibi olunuyor. Eğer aldatılma durumu mahkeme tarafından kabul edilirse manevi tazminat talep edebilirsiniz. Ayrıca hakimin takdirine göre nafakaya da hükmedilebilir. Fiziksel ve sözlü şiddete dair sizin tanıklığınız önemli mahkeme bunu dikkate alır. Baban öyle bir şey yaparsa muvazaa sebebiyle geçmişe dönük olarak yaptığı devir iptal edilir ve böylece mal kaçıramaz. Şu haliyle mahkemenin elinde iki somut delil var. Boşanma davalarında illaki fotoğraf vs olacak diye bir şey yok. Tanıklar en önemli delildir. Ki kardeşin ve senin tanıklığın ayrıca önemli. Ses kaydında net bir şey yok. Evet burdan bakınca aldatma gibi dursa da mahkeme için pek etki etmeyebilir. Ama şöyle bir şey var bilmen gereken baban sözlü ve fiziki şiddet uyguluyor ve annen onunla hala beraber. Bu konu aile mahkemeleri için önemli bir husus. O halde baban fiziksel şiddet uyguladıktan sonra annenin babanı affettiği sonucu çıkıyor. Yani şöyle bir şey olmalı baban bu sözlü şiddetlerine devam ederken annen bu sebepten dolayı ayrılma kararı alırsa sizler de buna şahit olursanız o zaman tanıklığınızın boşanmadan önceki son olay olduğu için anlamı olur. O tanıklıkta da bunun sürekli olduğunu belirtebilirsiniz. Ama hiç bir halükarda babanın nanik almayacağına emin olabilirsin 18 Yaşından küçükseniz sana ve kardeşine nafaka bağlanır. Annen çalışmıyorsa aynı şekilde yoksulluğa düşecekse ona da nafaka bağlanır. Annene kusur oranında maddi manevi tazminat bağlanır. O ev vs nanikli bahsettiğin kısım boşanma davasının konusu değildir. Boşanma davasından sonra mal rejiminin tasfiyesi davası açılır onun konusudur. Güncelleme ile yazdığın durum olamaz, için rahat olsun. quoteOrijinalden alıntı anildene Herkese Merhabalar diyor, direk konuya giriyorum. Babamın işi sebebiyle 2 yıl önce yani 2014 yılında ailecek yurt dışındaydık, ve ben o sıralar çaktırmasam da babamın hal ve hareketlerini gözlemleyip içten içe şüpheleniyordum. Fakat çocuktum cesaret edip bir şeyleri kurcalayamıyordum. Belki de kuruntu yapıyor, kendi kendime evhamlanıyorum diye düşünüyordum. Babamın işi sebebiyle 2015 yılında İstanbul’a ailecek geri döndük. İstanbul’a döndüğümüzde şüphelerim azalmıştı, şüphelerimde haklıysam da bunu asla bilemeyecektim ve bu artık mazide kalmıştı. O zamandan bu zamana o olayla ilgili hiçbir şey yoktu, aklımda bile değildi. Ama 21 Şubat 2016 yani 2 gün önce öyle bir şey oldu ki adeta şok oldum. Babam telefonunu şarj etmek amacıyla USB kablosu ile bilgisayarıma bağladı ve nasıl olduysa babamın verileri bilgisayarıma yedeklendi. O bunun farkında olmadan şarjı dolduğunda telefonunu alıp gitti. bu arada babamı bildim bileli her cihazı şifrelidir, asla kimseye de şifresini vermez ve cihazlarını kullandırtmaz. Birde baktım ki ses kayıtları var. Babamın telefonundan mı geldi? yoksa bana ait bir dosyamı bilemedim ve ses dosyasını oynattım. Bu ses kayıtları ise bizzat kendi telefon görüşmelerinin ses kayıtlarıydı, Belli ki telefon görüşmelerini kaydettiği bir uygulamaya sahipti ve bu kayıtları temizlemeyi unutmuştu. Bu ses kaydında bir kadınla İngilizce konuşuyordu. Ses kaydında geçen diyalog şu şekilde; Hem çevirisini, hem orijinalini yazıyorum ki asıl kelimeleri görün. Babam Where are you? You’re not responding my text messages, how can we communicate? Recently, I’ve texted you from whatsapp. Kadın I dont use Whatapp, we can text from facebook. Babam Facebook ahh. My wife is making big problem, I deleted my facebook account Kadın how about viber? Babam Ok viber is fine. I’ll text from viber. Kadın Bye. Babam İğrenç bir şekilde Good bye baby. Türkçesi; Babam Neredesin? Mesajlarıma cevap vermiyorsun, nasıl iletişim kurabiliriz? Geçenlerde sana Whatsapp’dan yazdım. Kadın Whatsapp kullanmıyorum, Facebook’dan yazışabiliriz. Babam Facebook ahh. Karım onu problem ediyor, Facebook hesabımı sildim. Kadın Viber’den olurmu? Babam Tamam Viber iyi. Sana Viber’den yazarım. Kadın Bay Babam İğrenç bir şekilde bay bebeğim. Evet, tüm bildiklerim bunlar, hepsini sizler ile paylaştım. Bu arada bu ses kaydı 2014 tarihli. Şimdi sizden ne yapmam gerektiği hakkında bana fikir ve akıl vermenizi rica ediyorum. Arkadaşlar elimde sadece bu ses kaydı var. Ben anneme her şeyi anlatmam, ve akabinde annemin babama boşanma davası açması halinde annemin hakları neler olacaktır? Babamın mal varlığı olarak şuanda oturduğumuz evi, ve bir tanede arsası var. Bir liseye giden erkek kardeşim var. Ben, annem ve kardeşimle bu evde yaşamlarımıza devam etmek ve babamın gitmesini istiyorum. Mahkemeden, bu elimdeki kanıt sayesinde, evin tamamının annem, ben veya kardeşime verileceği, babama ise nanik verileceği kararı çıkar mı? Aynı zamanda babamın anneme sözlü şiddetine hatta bir iki kere ufak boyutlarda olan fiziksel şiddetine de kardeşimle şahidiz ama bunlara kanıtımız yok tabii. Vakitlerini ayırıp yardımcı olmaya çalışacak kişilere şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılar... Güncelleme Şimdi her şey benim istediğim gibi gitti diyelim. Babam şöyle bir sinsilik yapıp arsasını ve evi amcama devredip mahkemeyi bu şekilde kandırıp, benim verecek bir mal varlığım yok diyebilir mi? Selam dostum öncelikle elindeki ses kaydının nasıl elde edildiği önemli, hukuka aykırı şekilde elde edilmiş deliller mahkemede kullanılamaz. Hatta bu delilleri elde eden kişiler için cezai yaptırım da söz konusu olabilmektedir. Aldatma nedeniyle boşanma davalarında, aldatmanın üzerinden 5 yıl geçmemiş olması ve diğer eşin aldatmayı öğrenmesinden sonra 6 ay içerisinde boşanma davası açması gerekir. Boşanma davasında birden fazla sebep öne sürebilirsiniz. Aldatma nedeniyle ya da fiziksel şiddet nedeniyle veya ikisini birden öne sürerek boşanma davası açabilirsiniz. Boşanma davasında annenin aldatıldığı ve fiziksel şiddet durumlarını ispat edebilirseniz, hem maddi hem de manevi tazminat almanız mümkündür. Aradığın soruların tümünün cevaplarını aşağıda verdiğim sitede bulabilirsin. Geçmiş olsun tekrardan. boşanma davası Güncelleme Şimdi her şey benim istediğim gibi gitti diyelim. Babam şöyle bir sinsilik yapıp arsasını ve evi amcama devredip mahkemeyi bu şekilde kandırıp, benim verecek bir mal varlığım yok diyebilir mi? Dava açarsınız oturduğunuz eve aile konutu şerhi düşülür ve satışı engellenir. Diğer gayrimenkullere tedbir istersiniz. Mahkeme vermese bile babanız bunları başka birine devrederse devir işleminin hileli olduğu gerekçesi ile dava açılır ve babanız bundan sorumlu olur. O nedenle bu ihtimali çok değerlendirmeyin. Ancak dava açmazsanız ve babanız bu işi bir avukat ile konuşup kılıfına uydurarak yaparsa gayrimenkulleri geri almanız çok zorlaşacaktır. Sayfaya Git Sayfa
1343 Son Güncelleme 1341 TAKİP ET Programın evlilik terapisti Selin Karacehennem'e danışmak için arayan bayan izleyici canlı yayında 'Annem babamı, babam da annemi aldatıyor' itirafında bulundu. İzleyicinin bu sözleri karşısında büyük şok yaşandı. - 18 yaşındaki izleyici canlı yayında şunları söyledi ''Annemle babam birbiribi aldatıyor birbirlerinden haberleri yok. Annem akşamları sürekli telefonla konuşuyor. Mesajlarını yakaladım. Zaten birlikte uyumuyorlar. Babam zaten çoğu zaman işe gideceğim diye geç geliyor. Babamı dışarda başka birisiyle el ele gördüm. 18 yaşındayım. İkisinden de tiksindim. Çok üzüldüm.''
çok travmatik bir durumdur duruma çocuk kişiliğiyle ilgili olarak bir kaç şekilde yanıt çocuk çıkarcıysa anneden para koparıp babaya çocuk duygusalsa anneye küfreder ver babaya söylereğer çocuk kinciyse anneye küfrede, onunla bir daha konuşmaz ve babaya söylereğer çocuk olgunsa anneyle konuşur söz almaya çalışır anneyi ikna ederse babaya söylemezaklıma bu kadar geldi ama bunun gibi n tane şey daha söylenebilir. sosyete hayatını konu alan türk dizilerinin klişesidir. gerçekten de ciddi sarsıntılara neden olduğunu düşündüğüm tür çocuklar gençliklerinde ve erginliklerinde aile olayına çok farklı bakıyor. anne baba saygınlığı, korumacılığı yok olma noktasına gelebiliyor. annenin babalara geldiğinin resmidir. o çocuk sittin sene unutmaz. adamı testere necmi olmaya sürükler. seni o yaşlara getirenin seni aldatmasa da aileye ihaneti. insanların ne kadar acımsız olduğunu dibine kadar yaşamak, oturup düşünüldüğünde kafayı yeme derecesine getiren anenin zevki yüzünden psikolojini alt üst etme durumu. sims oyununda gerçekleşirse çocuk anneden de o adamdan da nefret ediyor. ama adamla kadın da çocuktan nefret ediyor gördü diye. hem suçlu hem güçlü bu aralar kafamı boşaltmak için sims oynuyorum ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Annesinin kuzusu Duygu ve limon canavarı Duygu aşık Duygu çalınmış Duygu ÅŸiddet eksik olmayan Duygu annesini dövmesin diye dualar eden Duygu çıktığında, evdeki bıçakları saklayan Duygu büyük korkusu annesinin ö korktuÄŸu başına annesini öldüren babası…Kalbinden 7 kere bıçaklıyor!Bu facia, Duygu, üniversite sınavına girmeden üç gün önce yaÅŸanı 22 yaşı hapiste, annesi toprak altı Batu, bunca acıya raÄŸmen hayata tutunmayı baÅŸardı, ve yaÅŸadığı bu korkunç acı “Hoşça Kal Anne†adıyla kitaplaÅŸtırdı.Ben bu röportajı o balayındayken yaptım, üç gün önce evlendi. Artık bütün acıları bırakıp, mutlu olması dileÄŸiyle…İllüstrasyon Serhat GÜRPINARSen, bir insanın başına gelebilecek en korkunç ÅŸeyi yaÅŸamışsın! Baban, anneni öldürmüş. Kalbinden 7 kere bıçaklamış, baban hapiste, annen toprağın altında. Kitabının adı da “Hoşça Kal Anne…†AÄŸlayarak okudum… Hadi anlat bize. Nasıl bir iliÅŸkiniz vardı annenle?-Kızların ilk aÅŸkı ve kahramanı babalarıdır  ya, benimki Ben anneme âşıktı Delice baÄŸlıydım. Tıpkı annem gibi minyonum. Ama onun gibi “gülüşünden öpülesiâ€Â de olmak isterdim, öyleydi çünkü benim annem, inanılmaz güzel gülerdi. Ama ben kahkahalardan korkan bir kız çocuÄŸuydum…Neden?-Çünkü kendimi bildim bileli bizim evde ÅŸiddet vardı. Babam, annemi ölesiye döverdi. Öyle böyle deÄŸil ama; ağızını burnunu kırardı, diÅŸleri dökülürdü annemin. Kanı duvarlara sıçrardı. Saçlarından sürükler balkona götürürdü onu, aÅŸağı atacak diye korkardım…Çok çok feci bu anlattıkların…     Â-Öyle. Ben de annemden ayrı yatamazdım. Hep, “Annem ölür mü?†korkusuyla büyüdüm. “Babam, annemi öldürür mü?†KorktuÄŸum da sonunda başıma geldi. AÄŸlıyor… Herkesin annesiyle iliÅŸki özeldir ama ben, belki de çok acı çektiÄŸine tanık olduÄŸum için, gözyaÅŸlarının nasıl aktığını bile bilirdim. Dudağının üstünden kayar, usulca çenesine akardı. Kendi bildim bilelim annemi korumak istedim. “Baba, n’olur vurma anneme†diye, ellerine sarıldığımı çok iyi hatırları Portmantonun arkasındaki sopadan da, musluÄŸun hortumunda da nefret ederdim. Ama bana vurmazdı babam. Derdi annemleydi…Niye peki?-Hastalıklı bir sevgi…Nasıl tanışmışlar?-Kaçarak evlenmiÅŸler. Güya büyük aÅŸk. Nasıl aÅŸksa bu? Hastalıklı iÅŸte! Çok sevmek de iyi bir ÅŸey deÄŸil. Babam, annemi hastalık derecesinde Ben hastalıklı bir evliliÄŸin meyvesiyim. Gene de keÅŸke doÄŸmasaydım demiyorum. İyi ki doÄŸmuÅŸum ve böyle muhteÅŸem bir annem olmuÅŸ. Onun göğsüne yattığımda kimse bana zarar veremez diye düşünürdüm…AÄŸlıyor…Peki bütün bu yaÅŸanan ÅŸiddetin sebebi ne?-Özel bir sebep yok. Babam hep sinirliydi. Annemle kafayı yemiÅŸti. Ve öfke kontrolü yoktu. “Gözünün üzerinde kaşın varâ€dan kavga çıkarabilirdi. Öyle fiske vurmak filan deÄŸil, bayağı yüzüne yumruk atıyordu. Bir erkeÄŸe atar gibi. Çocukken en büyük korkum öyle oyuncağımı kaybetmek filan deÄŸildi benim. Babamın annemi bıçaklamasından ya da balkondan atmasından korkardım. Çocuk aklımla, annemle babam tartışmaya baÅŸladığında hemen bıçakları saklardım. O yüzden de annemden pek ayrılmazdım. Dışarı çıkıp oyun da oynamazdım. Çok eÄŸlendiÄŸimde de tedirgin Çünkü annemle babam akÅŸam kavga ettiÄŸinde o gün mutlu olduÄŸum için cezalandırıldığımı düşünürdüm. Yani gülerken bile korkan bir çocuktum…Ne kadar yürek parçalayıcı bu anlattıkların…-Bütün aile içi ÅŸiddet yaÅŸayan çocuklar bu anlattıklarımı yaşıyor. Annemle babamın kavgalarından kendime şöyle bir kaçış formülü bulmuÅŸtum Bir köşeye çekilirdim. Ellerimi yumruk yapıp, gözlerimi kapatır, “Bu da geçecek… Bu da geçecek…†diye sayıklardım. Sonra da bildiÄŸim bütün duaları okuyup, Allah’a annem ölmesin diye yalvarırdım. ÇocukluÄŸumun hiçbir döneminde, ailemle kahvaltı yapmadım ben, doÄŸru dürüst akÅŸam yemeÄŸi yediÄŸimizi de hatırlamıyorum. ÇocukluÄŸum sanki ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis gibiydi. İyi hal indirimi yoktu, hafifletici sebepler yoktu, temyiz hakkım yoktu. Ölü bir çocukluk yaÅŸattılar bana…Off ki ne offfff… Nasıl açıklıyorsun bütün bu olan biteni?-Açıklayamıyorum ki. Bir gün annemle, babamın çalıştığı taksi durağına gittik. Annem, babama, “Nereden geliyorsun?†dedi. Bu kadar. Bu bile babamı çıldırttı. “Sen kimsin de, bana hesap soruyorsun?†dedi ve gözümüzün önünde, duvara yaslayıp, yumruklamaya baÅŸladı, sokakta kanlar içinde bıraktı annemi…Peki, bu nasıl aÅŸk olur?-Bazı soruların cevabını ben de bilmiyorum. Olamaz. Åiddetle aÅŸk, nasıl yan yana gelir? Gelmemeli. İnsan sevdiÄŸini el kaldırmamalı. ÇocukluÄŸum, sürekli baÅŸ aÄŸrısıyla geçti. Babam beni kaçıracak, en sevdiÄŸim varlıktan beni ayıracak diye. Yaptı çünkü; annemi cezalandırmak için kaçırdı. Günlerce görüştürmedi. Onu cezalandırırken beni de cezalandırıyordu…Peki, annen niye ayrılmadı? Ona bu kadar acı çektiren adamla yaÅŸamayı niye sürdürdü?-BoÅŸanmak istedi. Ama ayakta duracak maddi gücü yoktu. Ailesi de ona destek olmadı. Gidecek yeri yoktu. Sığınma evinde yaÅŸadığı dönemler oldu. Gerçekten çaresizdi. Bir de ayrılmak demek, bizi görememesi demekti. Babam, bizi göstermemekle tehdit ediyordu. Son dönemlerde temizlik iÅŸine girmiÅŸti. 45 kiloya kadar düştü. Bence, “Çalışayım, para biriktireyim, o zaman boÅŸanırım†diye düşünüyordu. Yani ayrılmaya, bağımsız olmaya, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çabalıyordu. Ama babam ona da izin vermedi…Sen kitabında, bir insan, kötü eÅŸ, iyi baba olabilir mi sorguluyorsun? Sence bu mümkün mü? - Annem hakkında bu kadar netken, babam konusunda gelgitler yaşıyorum. “Bir insan, kötü eÅŸ, kısmen iyi, kısmen kötü baba olabilir mi?â€yi sorguluyorum evet. Babam, benim kafamda gri renkte kaldı. Ben babama olan hislerimi netleyemiyorum. Annemle ne kadar anlaÅŸamasa da, ben onun da prensesiydim. Benimle uyumayı o da çok severdi. “MinnoÅŸum, civcivim†derdi Sarıldığında gözleri parlardı. Babam da bana âşıktı. Ve ben onun kelebeÄŸiydim. “Babam, beni dışarıdaki kötülüklerden korur!†derdim. Bir bilgisayarım olsun istiyordum. Ama o zamanlar bilgisayar alacak kadar paramız yoktu. Bir alışveriÅŸ merkezi kampanya yapmıştı. Kapısında bekleyen kiÅŸilere, bilgisayarı ücretsiz ya da indirimli verecekti. Babam bir gece, sabaha kadar bekledi benim için. Ve o bilgisayarı aldı. Cebindeki son parayı bana harçlık olarak verdikten sonra, üç saat yürüğünü de bilirim. Ama bu adam sonunda, hayatta, en sevdiÄŸim insanı benden aldı! Annemle birlikte, babam da öldü… Hatta ben de öldüm!FotoÄŸraf Emre YUNUSOÄLU7 KEZ KALBİNDEN BIÇAKLADI!“Cinnet geçirdim, o yüzden yaptım!â€a inanıyor musun?-Hayır! Kalbe saplanan 7 bıçak darbesi var! 1 deÄŸil, 2 deÄŸil, 3 deÄŸil, 7! Amacı öldürmek. Gayet bilinçli…Peki, “Bu bir namus davası!†laflarına inanıyor musun?-Ona da inanmıyorum! Babam bir iliÅŸki olduÄŸundan şüphelenmiÅŸ, annem bir pastanede temizlik iÅŸine girmiÅŸti ya, güya oradaki mesai arkadaşıymış. Ben inanmıyorum. Kaldı ki, gerçekten babamın iddia ettiÄŸi gibi aralarında duygusal bir ÅŸey var idiyse bile; sen, bir insanın canını nasıl alabilirsin? Ne hakkın var? Onu sevgisiz bırakan da zaten sensin! Olayın bir baÅŸka feci tarafı da, babam kapıya dayanıyor “Aç!†diye. Annem, onun kendisine zarar vereceÄŸini bildiÄŸi için açmıyor. Polis çağırıyor. Eve iki polis geliyor. Annem bıçaklanırken, evin içerisinde o iki polis de var. Ve polisler müdahale etmiyor...Aman Allah’ım! Bu nasıl bir felaket! Sen peki neredesin o sırada…-Benim üniversite sınavına girmeme üç gün var. ArkadaÅŸlarımla dershanedeyim. Dershaneden çıkıp Eyüp Sultan’a gittim. Sınav için dua etmeye. Bu arada içime doÄŸmuÅŸ gibi, gün içinde defalarca annemi aradım, telefonu cevap vermedi. Eve dönerken, bir telefon geldi, “Annem†arıyor yazdı, açtım, bir ambulans görevlisi. “Anneniz ağır yaralı. Babanız tarafından darbe almış. Hemen koÅŸun gelin!†Elim ayağım boÅŸandı. Deli gibi de bir trafik var, zar zor eve ulaÅŸtım. İşte o zaman neler olduÄŸunu öğrendim Babam kapıya geliyor ama annem kapıyı açmıyor. Polis çağırıyor. İki polis gelince açıyor, o sırada, babam da içeri giriyor. Ve annemle babamın kavgası baÅŸlıyor. Ve o polisler varken, polislerin gözü önünde, babam, annemi bıçaklıyor…Bu nasıl olabilir?-Valla burası Türkiye, her ÅŸey oluyor! Polisler hakkında kamu davası açıldı. BildiÄŸim kadarıyla soruÅŸturmaları hâlâ sürüyor, görevden uzaklaÅŸtırma cezası aldılar. Babam, “Namus meselesi†diye açıkladı bu cinayeti. Ama bir insanın canına kıymanın hiçbir açıklaması olamaz! Kaldı ki inanmıyorum da söylediklerine. Benim için, alçakça iÅŸlenmiÅŸ bir cinayet. Ki öldürdüğü kiÅŸi benim annem! Hem annemi hem babamı aldı elimden! Bir gün evden çıkıyorsunuz ve geri döndüğünüzde anneniz olmuyor. İşin kötüsü, babam hâlâ kendini haklı görüyor…Onu affetmiyorsun ama zaman zaman acıyorsun… Öyle mi?-Babama karşı olan duygularımı açıklayamıyorum. Kendime dahi açıklayamıyorum. Çünkü ben onun kanından bir parçayım ama bana hayatımda yaÅŸayabileceÄŸim en kötü ÅŸeyi yaÅŸattı. Annemi elimden aldı. Beni büyüten kadını, meleÄŸim dediÄŸim insanı. Annem eÄŸer, normal ÅŸekilde vefat etseydi, ben yine çok üzülürdüm ama sarılacak bir babam olurdu. Åimdi o da yok. Aslında babam, benim kafamda öldü. Åu anda yaÅŸayan, baÅŸka biri. Onun hayatımdaki yerini de tam oturtamıyorum...BEYNİM ÖLDÜÄÜNÜ BİLİYOR AMA KALBİM REDDEDİYORAnnem, “Ben olmasam bile, Duygu kendi ayakları üzerinde durur!†derdi. Kendime hep bunları hatırlattım. Ve okulu bitirdim. Annemin beni gördüğüne inanıyorum. Çünkü her ihtiyacım olduÄŸunda, rüyama geliyor. Galiba öldüğünü hala kabul edemiyorum. Bu yüzden mezarına da gidemiyorum. Beynim öldüğünü biliyor ama kalbim reddediyor…6 AY KENDİMİ HATIRLAYAMADIMAnnemin öldüğünü duyduÄŸum an, “Åaka!†gibi diye bağırmaya baÅŸladım. “Annem ölemez, beni bırakıp gidemez, gitmez! Kötü bir ÅŸaka bu!†AÄŸlarken de sürekli böyle diyordum. Ve ondan sonraki 6 ay, ben kendimi hatırlayamadım. Duygu ne sever? Neden hoÅŸlanır? Neye sinirlenir? Neye kızar? PsikoloÄŸuma sürekli, “N’olur bana, beni anlatın!†diye yalvarıyordum. “Ben kendimi hatırlamıyorum, ben nasıl biriyim?†O kadar büyük bir travma yaÅŸadım ki, kendimi bile unuttum. Sanki annemle birlikte Duygu da ölmüştü…ÖLECEÄİNE HİÇ İNANMADIM AMA ÖLDÜAnnen, babandan nefret mi ediyordu?-Bu kadar ÅŸiddetten sonra babama aÅŸk hissettiÄŸini söyleyebilmek saçmalık olur. Peki, nefret ediyor muydu? Bilmiyorum. Bence annem, babama karşı nötrdü. Yani hiçbir ÅŸey hissetmiyordu. Bu, bence daha kötü. Nefrette yine bir ÅŸey hissedersiniz ama annemin babama karşı nefreti de yoktu, aÅŸkı da yoktu, sevgisi de yoktu. Bence artık her ÅŸeyi bitmiÅŸti… Annemin kafasında hep ÅŸu vardı “Çalışayım, para biriktireyim, ileride boÅŸanırım!†Hepimiz aynı evin içinde yaşıyorduk ama bir aile olamıyorduk…Kıskanıyor muydu baban?-Annem, dinine çok düşkündü, başörtülüydü, ÅŸatafatlı giyinmezdi, kıyafetlerine çok dikkat ederdi. Babamın onu kıskanması için bir sebep yoktu. Ama güzel bir kadındı ve genç gösteriyordu…Sen, “Bunu da atlatacak annem!†diye düşündün mü?-Evet. Hastaneye gittiÄŸimde annem yoÄŸun bakımdaydı. Üç gün sonra sınavım var diye, kimse bana fazla bir ÅŸey söylemedi. “İyileÅŸecekmiÅŸ, ameliyat iyi geçmiş†gibi geçiÅŸtirdiler. 3 gün böyle geçti. Üniversite sınavına girdim. Her yerde annemin hayalini görüyordum. Sınav kağıdını elime aldım, bir baktım, “Baba adı…†yazıyor. O an şöyle dedim, “Benim babam, annemi öldürdü!†Babam, annemin katili olmuÅŸ ve o an ben, baba olarak, onun adını kağıda yazmak zorundayım. Ellerim titreye titreye yazdım. Hızlıca soruları cevapladım ve çıktım, hastaneye geri döndüm…Anneni görebildin mi?-Adli bir olay olduÄŸu için kesinlikle kimseye göstermiyorlardı. Ama doktor bana ÅŸunu söyledi sürekli “Umut yok, kendini hazırla!†Ben de dedim ki, “Madem umut yok, madem öleceÄŸini söylüyorsunuz. E bırakın de o zaman annemi göreyim!†Bunun üzerine beni içeri almaya baÅŸladılar. Annemi ilk gördüğümde, onu tanıyamadım. Bütün vücudu ÅŸiÅŸmiÅŸti, dudakları, yüzü, her yeri. Gözlerinden sürekli yaÅŸ akıyordu, istemsiz hareketler yapıyordu. Doktorlar, yaÅŸasa bile artık eskisi gibi olmayacağını ya hafızasını kaybedeceÄŸini ya konuÅŸamayacağını ya da baÅŸka arazları olacağını söyledi…Annenle vedalaÅŸabildin mi?-30 gün boyunca yanına girdim, çıktım, beni hiç duymadı. Bilincinin kapalı olduÄŸunu söylüyorlardı. 30’uncu gün, benim de artık umudum kalmamıştı. Odaya girdiÄŸimde konuÅŸmadım, nasıl olsa beni duymuyor, hiçbir tepki vermiyor… O da ne! Birden elinin kıpırdadığını gördüm. Hayal gördüğümü düşündüm. “Anne†dedim, “Beni duyuyorsan, gözünü aç, kapat!†Annem gözünü açtı, kapattı. Ben çığlık attım, hemÅŸireler koÅŸtu, “Evet, bilinci açıldı†dediler. 20 Nisan’dı, hayatımın en mutlu günü. O gün bütün gün annemle konuÅŸtum. Bıçaklandığı gün, evden, aceleyle çıkmıştım, onu öpemeden. 20 Nisan günü, ben onu öptüm, öptüm, “Korkma! Her ÅŸey geçti, ben buradayım…†her ÅŸeyin geçtiÄŸine inandın mı?-Evet. Hem de çok. Ama ertesi gün, bilinci tekrar gitti. Ve birden kötüledi çok kötüledi. “Annenizi bu gece kaybedeceÄŸiz!†dediler. Feryat, figan aÄŸlıyorum, kabul etmek istemiyorum. O gece herkes hastaneden gitti, bütün akrabalar. Ben gitmedim kaldım. Tekrardan çağırdılar beni, dediler ki, “Bir ÅŸansımız var, ameliyat yapabiliriz ama yüzde 90, onu yine kaybedeceÄŸiz. Yapmazsak da, iki saat içinde zaten ölecek!†Benden baÅŸka karar verecek kimse yoktu, ben de 18 yaşıma yeni girmiÅŸtim. “Yapın†dedim. Ama daha ameliyata almadan kalbi durmuÅŸ ve bir daha geri getirememiÅŸler annemi…GİT BABANLA YÜZLEÅ YOKSA BU TRAVMAYI ATLAMAZSINBabanı kim ziyarete gidiyor?-Abim gidiyor, amcamlar gidiyor. Ben gitmek istemedim. Telefon görüşmesi dahi yapmayı reddettim. “Baba†kelimesini bile duymaya tahammülüm yoktu. Ama psikoloÄŸum, “Git yüzleÅŸ!†dedi, “Yoksa bu travmayı atlatamazsın. Kendi kendine kızarak olmaz!†Onun üzerine, gittim yüzleÅŸtim. Bana kal geldi, babam da karşımda durmaksınız aÄŸladı! Zaman zaman hala gidiyorum, beÅŸ ayda bir, altı ayda bir. Ama baba-kız gibi deÄŸil iliÅŸkimiz artık. Biz zaten annemin ölümünden sonra hiçbir zaman normal baba- kız olamayız…Abini nasıl etkilendi olan biten? -Onunla da çok görüşmüyorum. Ben ne kadar anneme benziyorsam, o da o kadar babama benziyor. Bu olayda babama korumacı davranıyor, o yüzden sürekli çatışı KİTABI İYİLEÅEBİLMEK İÇİN YAZDIMBu kitabı niye yazdın?-Birkaç sebebi var. Birincisi, iyileÅŸebilmek için, içimdeki acıyı çıkartabilmek için. Bir de annem öldüğünde, kitapçı kitapçı dolaÅŸtım ben. Annesi ölen insanların hikayelerini aradım. Acımı hafifletecek, “Ben yalnız deÄŸilim†hissi verecek hikayeler. Gerçek hikayeler. Bulamadım. “O zaman ben yazayım†dedim. Allah korusun başına benzer ÅŸeyler gelenler, benim kitabıma sarılabilirler diye düşündüm. Ben bunları yaÅŸadım ama yine de hayata tutunmayı baÅŸardım. İstenirse yapılabildiÄŸini göstermek istedim. Bir de tabii, aile içi ÅŸiddette, o ailedeki çocuklara ne oluyor, bu çocuklara kim sahip çıkıyor, bu çocuklar nasıl kendilerine geliyorlar, gelebiliyorlar mı? Bunlara da dikkat çekmek istedim…İÇİMDE ACI SÖNMEYECEKSenin bir kızın olsa, sonu annen gibi olmasın diye n’aparsın?-Güçlü ve mutlu bir kız yetiÅŸtirmek istiyorum. Ben güçlü oldum ama mutlu büyümedim, inÅŸallah bundan sonra olurum. Mutlaka iyi bir eÄŸitim almasını isterim. Mutlaka. Ve kendini gerçekleÅŸtirebilmesini isterim. Ekonomik özgürlüğü olsun, kendi ayaklarının üzerinde dursun, bir erkeÄŸe muhtaç olmasın…Sana kocan, sana elini kaldırsa, n’aparsın?-Bu, en büyük kabusum! Åiddet içinde büyüdüğüm için ister istemez böyle bir korkum var. Allah korusun, eÅŸim bana el kaldırsa, “Eyvallah!†demem…Baban, “Beni affet!†derse, ne yaparsın…-Bazı hataların geri dönüşü olmuyor! Babam, benden özür dilese de, annem geri gelmeyecek, ben anneme bir daha sarılamayacağım. Benim düğünüm oldu, kendi ailemin evinden telli duvaklı çıkamadım. Ben mezun oldum, annem-babam yoktu. Hiçbir özel anımda ailem yoktu. Bir çocuÄŸun, en büyük travması ailesiz olmaktır. Benim ailemi elimden aldı babam, halatımı koparttı, o yüzden de babamın, “Beni affet!†demesi, bana hiçbir ÅŸey ifade etmiyor. Onu artık, benim deÄŸil Allah’ın affetmesi gerekiyor! Bir de babam, kendi affedebiliyor mu, önemli olan bu. Benim içimdeki acı sönmeyecek. Yanmaya devam ediyor. Sadece her geçen gün acı eÅŸiÄŸim yükseliyor…İnsanın böyle bir acıdan daha güçlenerek çıkabilmesi mümkün mü?-Kendi gibi çıkmıyor, baÅŸka biri gibi çıkıyor! Ben artık o eski Duygu deÄŸilim. Güçlü durabilmek için, yeni biri yarattım kendime. BaÅŸka ÅŸansım yoktu çünkü. Ben düşersem, kimse elimden tutup beni kaldırmayacaktı. Kimse, “Vah vah, sen ne zor ÅŸeyler yaÅŸamışsın! Artık güzellikleri hak ediyorsun†demeyecekti. O yüzden hayata tutunmak ve bunları baÅŸaracak bir Duygu yaratmak zorundaydım. Bu yarattığım kadın, ne kadar benim, bilmiyorum. KeÅŸke bunları yaÅŸamak zorunda kalmasaydım da, gerçek kendimi tanısaydım. Maalesef yaÅŸadım ve gerçek kendim yok artık. Aslında yaÅŸadıklarım sadece annemi babamı deÄŸil, beni de elimden aldı…Â
Bizim derdimiz evli ve iki çocuk sahibi olan ağabeyim alkolik ve hayatı paramparça. Ne ana-baba ne eş çocuk hiçbir şeyin farkında değil. Artık aklı fikri hayatı her şeyi alkol. Ona hasret kaldık ne olur bir yol gösterin. Cevap Alkolizm son derece yıkıcı bir madde bağımlılığıdır. Bu kadar yıkıcı bir medenin satışlarının sınırlandırılmasından yanayım açıkça söyleyeyim. Aile bir araya geleceksiniz. O'nu ikna edeceksiniz. Ağabeyinizi yataklı bir tedavi kurumunda yatırmak gerekebilir. Maddi güç yetmese bile AMATEM'ler gereken en bilimsel tedaviyi yapacaklardır. Yeter ki yanınızda olduğunuzu hissettirin. TÜKENMİŞ DURUMDAYIM Bunalımdayım ve evliyim. 12 yıldır ve büyüklerle beraber oturuyoruz. Ruh sağlığım çok kötü. 5 doğum yaptım 2'si karnımda öldü. 1 oğlum 2 kızım yaşıyor. Eşimi seviyorum ama sevmekle olmuyor. Kendimi tükenmiş hissediyorum. Cevap Siz büyük bir problem yok deseniz de sorununuz sorunun içinde gizli. Siz aile büyükleriyle beraber yaşamak istemiyorsunuz. Büyük ihtimalle onlar size alışık olmadığınız anne baba davranışı sergiliyorlar. Benim size en büyük tavsiyem eşinizi gerçekten seviyorsanız onu üzmemeye, katlanmaya ve anne babasına saygılı davranmaya çalışın. Onları sevmek zorunda değilsiniz ama eşinizin hatırı için saygı göstermelisiniz. RAHAT OLUN TEDAVİSİ MÜMKÜN Malatya'da oturuyorum. 23 yaşındayım. Sizden çok şeyler öğreniyorum hayata bakışım değişti sizinle. Hayvanlardan korkuyorum elimde değil. Ne yaptıysam korkumu yenemedim. Yenebilir miyim? Cevap Anksiyeteli bozukluklardan biri olan fobilerin en sık rastlanan tiplerinin başında hayvanlara karşı duyulan korkular gelir. Fobilerin sebebi hakkında pek çok görüş olmakla birlikte sebepleri hala araştırılmaktadır. Psikiyatrik sınıflandırmalar içerisinde yer alan fobilerin kişide gösterdiği tepkiler diğer anksiyeteli bozukluklarınkiyle ortaktır. İlaçlı ve özellikle uzman psikiyatristten alınacak psikoterapiyle sonuca ulaşılacaktır. YANLIŞ YAPAN KENDİNİ KANDIRIR 23 yaşındayım, 6 yıllık evliyim. Eşim 31 yasında. Bana bazen yalan söylüyor. Kadınlara eğilimi çok fazla. Eşimin bana yaptıklarından dolayı işe yaramaz, çirkin, cahil insan konumuna geldim. Evlendiğimde küçüktüm, eşimin ailesi bana çok kötü günler yaşattı, çocuğuma hamileyken de yaşadım. Ne önerirsiniz? Cevap Benim meslek hayatımda karşılaştığım evlilik problemleriyle ilgili bazı sınırlarım var. Bir evlilikte şiddet, yalan, küfür, aldatma varsa o evlilikte durulmaz. Önce bir kere sorunlara çözüm aranır, tedavi arayışına cevap vermiyorsa o evlilik bitirilmelidir! Ayrıca onun yaptığı hatalardan dolayı siz neden ezik hale gelesiniz. Yanlış yapan kendini kandırandır. KENDİNİZİ SUÇLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL 22 yaşında üniversitede bir oğlum var. Çocukluktan belki yanlış büyüttük. Belki biz hatalıyız bilemiyorum. Sorunlu ve uyumsuz. Ne yapmalıyız? Cevap Bu anlattıklarınız çocuğunuzda bir beyin hastalığı olup olmadığıyla ilgili net bir fikir vermiyor. Geçmişe dönük olayları da bir kenara bırakın, kendinizi suçlayarak ona yardımcı olmanız mümkün değil. Yatarak tedavi görmesini gerektiren bir durumla karşı karşıya mıyız bilemiyorum. Ancak edindiğim kanaat daha çok psikiyatrik muayene sonrası psikoterapi desteği alması yönünde. Ama sadece O'nun değil sizin de. Aile görüşmesi tedavisi olabilir. 1500 CİVARINDA UZMAN VAR Doğu'da terörle mücadelede görev yapıp şu an emekli daha sonra ruhsal sıkıntılar yaşayan bir abim var. Kendisine şizofren teşhisi konuldu. 5 ay önce evlilik yaptı ve şu anda evliliğinde sıkıntılar başladı. Bu hastalığından kurtarmamız için neler yapabiliriz? Cevap Ülkemizde 1500 civarında uzman psikiyatrist hekim var. Bütün uzmanlarımızın şizofreni konusunda gayet donanımlı ve bilimsel yetkinliğe sahip olduğunu söylemeliyim. Özellikle asker emeklisi olduğu için askeri hastanelerde çok güvendiğimiz meslektaşlarımızdan alacağınız tedavi başarılı sonuç verecektir. 3 YILDIR AYRI YAŞIYORLAR Babam 1967'de annemle evlenmiş. 3 kardeşiz. Yaklaşık 3 yıldır ayrı yaşıyorlar. Şu an annemin kendisini aldatıyor gibi görüyor. Babam da çok kıskanç bir kişiliğe sahip. Ne yapabiliriz? Cevap Tüm kanıtlar öne sürüldüğü halde kişi iddialarından vazgeçmiyorsa psikiyatride buna hezeyanlı bozukluk denir. Bununla birlikte bazı Demanslar da bu tabloya sebep olmaktadır. Tedavi şart. Mutlaka yatarak tedavi görmesi gerekmiyor. MR çektirmek gerekebilir. Ayaktan tedaviyle de tedavi yürütülür. 19 YAŞINDAKİ YEĞENİN YOLDAN ÇIKTI 19 yasında erkek bir yeğenim var. Çocukluktan beri tuhaf halleri var ama bu yıl artık ayyuka çıktı. Sorun nedir tam bilemiyoruz ama hem kendine hem etrafına zarar verebilir. Okulunu yarıda bıraktı, iş aramıyor, bir arkadaşımızın yanında işe başlattık, hemen bıraktı. Ağabeyim ve yengem perişan durumda. Çocuklarının hiçbir eksiğini bırakmadılar. Bu çocuk niye böyle oldu? Cevap Çocuklarının her istediğini yapmak, hiçbir eksiğini bırakmamak çocuğun ileride çok düzgün bir karakter ve kişilik geliştireceği anlamına gelmez. Çocuklukta gözden kaçan Zeka ve özel öğrenme sorunları, Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunları, menenjit, epilepsi gibi hastalıklar da bu duruma sebep olabilir. Çok utangacım Merhaba hocam. Ben üniversite öğrencisiyim ve toplum içine girdiğimde ya da sınıfta konuşma yaparken yüzüm kızarıyor. Bu duruma engel olamıyorum. Aslında utangaç bir kişiliğim yok ama bu neden oluyor anlamıyorum. Kendimi göstermemde çok büyük bir engel olarak karşıma çıkıyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim teşekkür ederim. Cevap Bu durum Anksiyeteli bozukluklardan biri olan 'Sosyal Fobi'yle açıklanabileceği gibi, bu durum 'Kaçıngan Kişilik' özellikleriyle de açıklanabilir. 'Sosyal Fobi' ve 'Kaçıngan Kişilik' birbiriyle çok karıştırılmasına rağmen aynı şeyler değildir. Bu durum ileride toplumsal ve iş hayatınıza ciddi anlamda engel olacaksa, tedavi arayışına girilmelidir.
babam annemi aldatıyor anneme söylemeli miyim