Hz Musa'nın ve Hz. Muhammed (sav)'in hicreti ile çok önemli benzerlikler taşımaktadır. Ancak şurası var ki; Hz. Musa da, Hz. Muhammed(sav) de hicretlerinden sonra yepyeni bir toplum kurabilecek yepyeni bir kültür ve medeniyet sistemine temel olabilecek kadar bir mü'minler topluluğu ile birlikte hicret etmişlerdir. Hz.
Halimeyi peygamberin süt annesi yaparak ona dünya ve ahiret saadetini kazandırmak,.. - Hz. Peygamber (asm)'in küçük yaşta mümtaz bir şahsiyet olmaya namzet olduğunu gösteren bulutun kendisini gölgelemesi, kalbinin operasyon geçirmesi, otlattığı davarlarının diğer ailelerin davarlarından farklı şekilde etli-sütlü
Amine'nin kızı olan Hale Hanımdır. Hz. Muhammet (SAV)'in süt annesi aynı zamanda HZ. Hamza'nın da süt annesidir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz ve Hz. Hamza süt kardeştir. Bunun yanında Hz.
JRVGHv. Peygamber Efendimiz; Hz. Muhammed neden sütanneye verildi? Peygamberimizin sütanneye verilmesinin âlimlerinin ittifakla haber verdiklerine göre o vakitler Benî Saʻd çölleri kıtlık ve kuraklıkla mücâdele ediyordu. Hz. Halime, Peygamber Efendimiz’i kucağına alınca sütü bollaştı, evine bereket yağdı, deve ve koyunlarının karnı doydu ve etrafı yeşerdi. Efendimiz orada bulunması, kuru çöller için yağmurdan ve pınarlardan daha bereketli oldu. Zîrâ O, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.[1] Bu irhâs[2], Rasûlullah Efendimiz’in bebekken bile şânının yüceliğine ve Rabbi katındaki mertebesinin ulviyetine delâlet eder. Efendimiz bu bereketini gören âile halkı O’nu daha çok sevmiş, O’na daha fazla şefkat göstermiş, hep güzel muâmelede bulunmuş ve kendi evlatlarından daha fazla îtinâ göstermişlerdir. Böylece Cenâb-ı Hak, Rasûlü’ne ikrâm etmiş, O’nun için son derece güzel imkânlar hazırlamıştır. Âlemlere Rahmet Efendimiz Sa’d Oğulları arasındayken sütkardeşleriyle birlikte koyun gütmüşlerdir. Peygamber Efendimiz vesilesiyle Benî Sa’d yurduna bereketlerin gelmesi bize gösteriyor ki, Allah Rasûlü Efendimiz’le teberrük ve tevessülde bulunulabilir. Hatta Cumhur-i ulemâ ve fukahânın icmâına göre sâlih ve müttakî kişilerle ve Efendimiz akrabalarıyla tevessülde bulunarak dua etmek, bu vesileyle Allah Teâlâ’nın duâmızı kabul edeceğini ummak da müstehaptır. İslâm şeriatımız bunu bize öğretmiştir.[3] Hz. Halime baştan Fahr-i Kâinât Efendimiz’i almak istememiş ama daha sonra O’nu aldığına çok memnun olmuştur. Demek ki “Hayır, Allah Teâlâ’nın bizim için seçtiği şeydedir.” O zamanlar yeni doğan çocukların sütanneye verilmesi âdet olmuştu. Bunu sıhhat ve fesâhat için yapıyorlardı. Mekke-i Mükerreme iki dağ arasında çok sıcak bir yerdi. Yüksek çöllerin güzel havası ise çocukların sıhhati için daha elverişli idi. Bir de Arapça en güzel bedevîler arasında kullanılıyordu. Onların yanında yetişen çocukların lisânı daha fasih oluyor, Arapça’yı daha güzel konuşuyorlardı. Bir de çocukları şehir hayatının kötülüklerinden uzak tutmak, mutedil ve temiz bir ahlâka sahip olmalarını sağlamak için çöle gönderirlerdi. Dipnotlar [1] el-Enbiyâ, 107. [2] Nübüvvetle vazifelendirilmeden evvel peygamberlerden sâdır olan hârikulâde hâdise. [3] el-Bûtî, Fıkhu’s-Sîre, s. 46. Kaynak Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi. İslam ve İhsan
Peygamber Efendimizin süt anneye ne zaman verildi?0-4 yaĢ→ Süt annesi Halime‟de kaldı. 4-6 yaĢ→Annesi Amine ile kaldı. 6 yaĢ→ Annesi vefat etti. 6-8 yaĢ →Dedesi Abdulmuttalip ile kaldı. 8 yaĢ → Dedesi vefat süt anneye nasıl verildi?Bu gece, Resûlullah dünyâya gelince, Süveybe ismindeki cariyem, bunu bana müjdelemişti. Ben de, sevincimden, bunu âzâd etmiş ve O'na süt annelik yapmasını emretmiştim. Bunun için, bu gecelerde azabım hafifliyor dedi.” O zamanda Mekke halkı, âdet olarak, çocuklarını bir süt anneye Efendimizin süt annesi kim?Halime, İslam peygamberi Muhammed'in süt annesi ve İslam tarihindeki önemli kadın şahsiyetlerdendir. Halime, Hevâzin kabilesine mensuptur. Kocasının künyesi Ebu Kebşe olduğu için, o da Ümmü Kebşe künyesiyle anılmaktadır. Halîme es-Sa'diyye adıyla Efendimizin süt kardeşinin adı nedir?Peygamber Efendimizin kaç süt kardeşi vardır isimleri nedir Halime ra tarafından süt kardeşleri; Abdullah b. Hâris, Üneyse bint-i Hâris, Şeyma bint-i Hâris'tir ra. Süveybe Hatun tarafından süt kardeşi ise Hz. Hamza'dır ra.Hz Muhammedin annesi vefat ettiği zaman kaç yaşındaydı?Peygamber Efendimiz yaşındayken annesi vefat edince 8 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib'in yanında vefatından sonra amacı Ebu talib'in himayesi altında birkaç gün hangi Hanım tarafından Emzirildi?Doğmadan önce babası Abdullah vefat etti. 22 Nisan 571 tarihinde dünyayı şereflendirdi. Doğunca birkaç gün Amine Hanım tarafından emzirildi. Süveybe Hanım adında bir sütanneye Muhammed kimdir vikipedi?Muhammed doğum adıyla Muhammed bin Abdullah; Arapça مُحَمَّد, Arapça telaffuz [muħammad]; y. 570 – 8 Haziran 632, İslam'ın kurucusu ve peygamberi olan Arap dinî, askerî ve siyasi liderdir. Yazı dolaşımı
Peygamberimiz Hz. Muhammed’i, neden annesi emzirmedi de bir üst anneye verildi? Hikmeti nedir? Değerli kardeşimiz; Mekke'nin havası sıcak ve sıkıntılı idi. Çocukların körpe vücudlarına uygun olmadığı gibi onların sıhhatli büyümelerine ve gürbüz yetişmelerine de elverişli değildi. Çölde ise hava güzel, su tatlı ve temiz, hayat serbest, iklim ise mutedildi. Ayrıca çölde yaşayan bazı kabilelerin dilleri de çok daha düzgün ve pürüzsüzdü. Asliyet ve tazeliğini koruyordu. Ahlakları da temizdi. Bu yüzden Kureyş eşrafı ve ileri gelenleri daha sıhhatli ve gürbüz yetişmeleri ve ayrıca düzgün, aslına uygun Arapça öğrenip konuşabilmeleri için Mekke'nin dışında çölde yaşayan kabile kadınlarına ücretle emzirmek üzere çocuklarını teslim etmeyi bir âdet haline getirmişlerdi. Çocuk 2-3 sene, bazen daha fazla sütannenin yanında kalırdı. Bu sebeple de yaylalarda yaşayan birçok kabile, bilhassa Sa'd bin Bekr kabilesi kadınları senede birkaç sefer kafile halinde Mekke'ye inerler ve yeni doğan çocukları emzirmek üzere yanlarına alıp tekrar yurtlarına dönerlerdi. Mekke civarındaki kabileler arasında Sa'd bin Bekr kabilesi, bilhassa şerefte, cömertlikte, mertlik ve tevazuda ve Arapçayı düzgün konuşmakta temayüz etmiş ve ün kazanmış bir kabileydi. Bu yüzden, Kureyş ileri gelenleri daha çok bu kabile kadınlarına çocuklarını teslim etmek isterlerdi. Benî Sa'd kabilesi kadınlarından Halime de bir çocuk alıp emzirmek için gelmiş ve ilahî kader ona ahir zaman peygamberini emzirmeyi nasip etmişti. Şunu unutmayalım ki, hikmetler genellikle bir zincirin halkaları gibi birbirine bakan yönleri vardır. Bir amacın gerçekleşmesi için çok yönlü bir zincir halkasının harekete geçmesi gerekir. Bu açıdan bakıldığında konuyla ilgili bazı hikmetleri şöyle sıralayabiliriz Hz. Peygamberin -Mekke’nin nefes aldırmayan sıcaklığına karşılık- güzel, temiz bir havayı teneffüs etmek, çölün geniş havzalarının verdiği kapsamlı düşünme potansiyelini kazanmak, gönül saflığına sahip olmak, ileride çok muhtaç olacağı fasih Arapçayı öğrenmek ve Kur’an’ın edebi vechelerini zevk edecek bir meleke kazanmak.. Ayrıca, Ben-i Sa’d kabilesinden olan Hz. Halime’yi peygamberin süt annesi yaparak ona dünya ve ahiret saadetini kazandırmak,.. Hz. Peygamberin küçük yaşta mümtaz bir şahsiyet olmaya namzet olduğunu gösteren bulutun kendisini gölgelemesi, kalbinin operasyon geçirmesi, otlattığı davarlarının diğer ailelerin davarlarından farklı şekilde etli-sütlü olması ve benzeri harikaların yabancılar tarafından görülmesini sağlamak ve insanların ilerideki peygamberliğini kabul etmeye hazırlamak gibi pek çok hikmetleri saymak mümkündür. Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet
Giriş Yap & Kayıt Ol MANEVİ HAYAT Anasayfa > İslami Bilgiler > sav > hayatı > Peygamber Efendimiz Neden Süt Anneye Verildi Konusu ' hayatı' forumundadır ve Eylül tarafından 4 Kasım 2013 başlatılmıştır. Eylül Moderatör Mekke şehrinin havası ufak çocuklar için uygun olmadığından şehrin önde gelen aileleri yeni doğmuş bebekleri göçebe kabilelere mensup sütannelere verilirdi. Bununla çocukların çölün serin havasında büyümeleri, dahası hakiki ve sade Arapçayı öğrenmeleri sağlanmış olurdu Fahr-i Kâinat Efendimizde bu amaçla Taif yakınlarında, çölde yaşayan Halime isminde bir sütanneye verildi. 4 yaşına dek sütannesi Hâlimenin yanında kaldı. Son düzenleyen Moderatör 18 Nisan 2019 Eylül, 4 Kasım 2013 1 Göz Ardı Edilen İçeriği Göster Kullanıcı Adınız veya E-Posta Sitemize üye misiniz ? Hayır, Şimdi Üye Olmak İstiyorum. Evet, şifrem Şifrenizi mi unuttunuz? Beni Hatırla MANEVİ HAYAT Anasayfa > İslami Bilgiler > sav > hayatı > Ara Sadece Başlıklarda Ara Üye Mesajlarında İsimleri virgülle ayırın. Gönderme Zamanı Sadece bu konuyu ara Sadece bu forumda ara Konu İçinde Ara Faydalı Aramalar Son Mesajlar Daha Fazla... Anasayfa Anasayfa Hızlı Linkler Forumları Ara Son Mesajlar Menü
Annesinden sonra Peygamberimizi ilk emziren, amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe Hatun’dur. Sonra Halime-i Sa’diyye emzirmiştir. Rivayet edildi ki, Nebi Sallallahü Aleyhi ve Sellem dünyaya geldiklerinde-“Misli için kıymet bulunmayan bu dürr-ü yetimi emzirmeyi kim tekeffül eder?” denildi. Kuşlar-“Biz tekeffül eder, emzirilmesini üstleniriz,” dediler. Vahşi hayvanlar, canavarlar ise-“Biz bu işe daha layığız,” dediler. Bunun üzerine Kudret lisânı şöyle nida etti-“Şüphesiz Allâh’ü Teâlâ kadim hikmetinde yazdı ki; kerim olan nebisi halime yumuşak huylu olan Halime’yi emecektir. HALİME HATUN ANLATIYORsüt annesiPek kurak bir senede, Beni Sa’d bin Bekir kabilesi kadınları ile beraber emzirilecek çocuk aramak için Mekke’ye gelmiştim. Zayıf bir merkep ve yaşlı, sütten kesilmiş bir devemizle geldik. Yanımızda da süt emen bir çocuğumuz vardı. Vallahi benim sütüm yetmiyordu. Devemizin memesinden de çocuğa gıda olabilecek bir tek damla bile süt sızmıyordu. Geceleri uyuyarak Mekke’ye geldik. Vallahi, bizimle gelen bütün kadınlara Rasülüllah arz edilmiş, “O yetimdir.” denilince almaktan kaçınmışlardı. Ben hariç bütün arkadaşlarım emzirecek bir çocuk almış, ama ben ondan başkasını bulamamıştım. Kocama-“Vallahi, arkadaşlarımın arasında emzirecek çocuk almadan eli boş dönmek istemiyorum, bu yetimi alacağım.” dedim. Almak üzere gittim. Baktım ki, ipekten bir kumaşa sarılmış, kendisinden misk kokusu geliyordu. Sırt üstü yatmış, mışıl mışıl uyuyordu. Uykusundan uyarmağa kıyamadım. Elimi göğsüne koyunca gözlerini açtı ve bana bakarak gülümsedi. İki gözünden çıkıp semaya kadar ulaşan nurları gördüm. Gözlerinden öptüm ve sağ mememi verdim. Ondan dilediği kadar emdi. Değiştirip sol mememi verdim, emmedi. Bundan sonra hep sağ memeyi Sübhanehü ve Teâlâ adaleti ile kendisinin bir ortağı olduğunu ilham etmiş ve oda sol memeyi süt kardeşine bırakmıştır. Sonra onu aldım, kocamın yanına vardığım zaman bizi karşılamaya kalktı. Devenin de memeleri sütle dolmuştu. Dedi ki-“Ey Halime! Vallahi, mübarek, uğurlu bir insan yavrusu almışsın. Görmez misin ki hayırlı ve bereketli bir gece geçirdik.”Halime diyor ki-“İnsanlar birbirlerine veda ettiler. Ben de Nebi Aleyhisselâm’ın annesi ile vedalaştım. Sonra merkebimize bindim. Muhammed’i de önüme aldım. Merkep Kabe’ye doğru üç defa secde etti. Başını gökyüzüne doğru kaldırdı. Sonra öyle bir yürüdü ki, kafiledeki hayvanların hepsinin önüne geçti. Arkamda kalan ve bu duruma şaşıran kadınlar dediler ki-“Ey Halime! Bu merkep, gelirken üzerine bindiğim merkep mi? Sen bizimle beraber aç idin. Seni rahatlattı ve öne geçirdi.” Ben de-“Evet, Vallahi bu, işte o merkeptir.” dedim. Hayret ettiler ve-“Muhakkak bunda şaşılacak bir hal var,” dediler. Yine Halime Hatun diyor ki-“Nihayet, Beni Sa’d yurduna geldik. O zaman yeryüzünde Beni Sa’d toprağı gibi kuraklığa uğramış bir toprak bilmiyorum. Biz onu getirdikten sonra koyunlarım karınları tok ve memeleri sütle dolu olarak eve dönüyordu. Halbuki insanlar, koyunlarının memesinden sağacak ve içecek bir damla süt bulamıyorlardı. Hatta kavmimiz çobanlarına-“Siz de davarlarımızı Ebu Züeyb’in kızının çobanlarının otlattığı yerlerde otlatın.” diyorlardı. Hâşimi Muhammed ile erişti Halimeİzzet ve şerefin zirvesinde yüce çoğaldı, çayır çimenle doldu mahalle,Bu saadet umumi oldu, tüm Benî Sa’de. Halime Hatun, Rasülüllah’ın konuşma zamanı gelince ilk önce “Allâh’ü Ekber Kebîrâ, vel hamdü lillâhi kesira, ve sübhânallâhi bükraten ve asîlê” dediğini ifade ediyorlar. Peygamberimiz gelişip yürüyecek çağa geldiği zaman çıkar, çocukların oyunlarını seyrederdi. Halime Hatun ise uzaklara göndermezdi. Havanın sıcak olduğu bir gün süt kardeşi Şeyma ile beraber koyun otlatmaya çıkmışlar, farkında olmadan uzaklaşmışlardı. Halime aramaya çıktı ve onu kardeşi ile beraber sıcakta ne yaptınız?” dediğinde Şeymâ dedi ki-“Kardeşim Muhammed hiç sıcaklık hissetmedi. Bir bulut gördüm, onun üzerine gölge oluyordu. Ne tarafa gitse bulut da beraber gidiyordu. Yine Halime Hatun anlatıyorHazreti Muhammed’i sütten kestiğim zaman iki yaşında annesine teslim etmek üzere götürdüm. Onunla hasıl olan bereketi gördüğüm için de yanımızda kalmasını çok istiyorduk. Annesiyle konuştuk ve dedik ki-“Büyüyünceye kadar yanımızda kalmasına müsaade etmenizi isterim. Ayrıca biz, onun Mekke vebasına yakalanmasından da korkarız.”Böyle deyince Hazreti Âmine ciğerparesinin bizim yanımızda bir müddet daha kalmasına razı oldu. Biz de onunla birlikte geriye döndük. Beni Sa’d yurduna dönüşümüzden bir ya da üç ay sonra süt kardeşi ile beraber evimizin arkasında bulunan yeni doğan kuzuların yanına gitmişti. Kardeşi koşarak geldi ve dedi ki-“Beyaz elbiseli iki kişi Kureyş’li kardeşimin yanına geldi. Onu yatırıp karnını yardılar.” Babası ile beraber çıktık. Koşarak yanına gittik. Ayakta, ama rengi atmış bir halde bulduk. Babası boynuna sarıldı ve-“Yavrucuğum, sana ne oldu?” diye sordu. Cevaben dedi ki-“Beyaz elbiseli iki kişi gelip beni yatırdılar. Karnımı yardılar. Oradan bir şey çıkarıp attılar. Sonra da eski haline getirdiler.” Muhammed’i alıp beraberce evimize dedi ki-“Ey Halime! Ben bu çocuğumun başına bir musibet gelmesinden korkuyorum. Korktuğumuz başımıza gelmeden önce onu ailesine götürüp teslim et.”Halime Hatun diyor ki-“Onunla merkebe binip annesine götürdük. Hazreti Âmine-“Çocuğu niçin getirdin? Onu yanında alıkoymayı çok istemiştin.” dedi. Biz de-“Başına bir felâket gelmesinden korkuyoruz, dedik ve hadiseyi kendisine haber verdik.” Hazreti Âmine dedi ki-“Yoksa ona şeytanın dokunabileceğinden mi korktunuz? Hayır! And olsun ki şeytan, ona dokunmağa hiçbir zaman yol bulamaz. Benim oğlumda büyük bir hâl ve şan vardır. Aleyhisselâm Efendimiz dört yaşına geldiğinde annesi, sekiz yaşında iken dedesi Abdülmuttalib vefât etti. Bunun üzerine amcası Ebu Talib onu himayesine aldı. 18 Halime Hatun diyor kiHabib Efendimiz on yaşına geldiğinde benim faziletimi ifade ediyordu. Yirmi yaşında benimle iftihar eder, otuzuna geldiğinde “Kabe’nin Rabbine yemin olsun ki bu benim annemdir.” dedi. Kırk yaşına geldiğinde Arapların ileri gelenlerinin yanında benimle övünürdü. Elli yaşına geldiği zaman kendisini ziyaretimde ridây-ı şerifini altıma sererdi. Altmış üç yaşına gelinceye kadar ben onu, o da beni ziyaret etmeye devam ettik. Salavâtüllâhi aleyhi ve alâ âlihi ve sahbihi ecmaiyn. Rivayete göre Rasülüllah Aleyhisselâm on iki yaşına geldiği zaman amcası Ebu Talib ile birlikte Şam’a gitti. Yirmi yaşında iken yanında Ebu Bekir Radıyallâhü Anh olduğu halde ticaret için Şam’a gitti. Yirmi beş yaşına geldiğinde Hatice binti Hüveylid Radıyallâhü Anha için ticaret kafilesinde Şam’a tekrar gitti. Yanında Hazreti Hatice’nin kölesi Meysere de vardı. Kırk yaşına geldiği zaman Hazreti Hatice’nin kendisini arz etmesi ile onunla evlendi. 19 Aleyhisselâm Efendimiz kırk yaşına geldiği zaman ise Allah’ü Teâlâ kendisini âlemlere rahmet ve bütün mahlukata peygamber olarak gönderdi. DUA Bizleri Kerim olan Nebi ve Raûf olan Rasül’ün ümmetinden kılan Allah’a hamd olsun. Onu tasdik edip inananlara müjdeler olsun. Onu yalanlayanlara ve münafıklara da yazıklar olsun. Allah’ım, bizlere yakîn elbisesini giydir ve tevfikin ile bizi sabikîyna ilhâk et. Onlar ki; tefekkür aynasında günahları kendilerine göründüğü zaman yataklara yatmazlar, kendi ayıpları başkalarının ayıplarını görmeye mâni olur, Allah zikir edildiği zaman kalpleri ürperir. Allah’ım! Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm’a salât ve selâm et, ki o senin kulun ve Rasül’ündür. Hayır önderi, ümmetin direği, rahmet peygamberidir. Haşimi, Kureyş’li, Arap ve ümmi olan bir nebidir. Sen risâleti onunla mühürledin, kafirlere korku vermek suretiyle ona yardım ettin. Ay’ı onun için ikiye ayırdın, kurtları ve ağaçları konuşturdun. Onun duası ile yağmur damlalarını indirdin. Taşlar ve çöller onun yüzü suyu hürmetine yeşerdi. Büyük korku günündeki vesileyi ve şefaat-i kübrayı ona tahsis ettin. Onun ümmetini ümmetlerin en hayırlısı kıldın. Geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladın. O peygamber ki risâleti tebliğ etti, emaneti edâ etti, ümmetine nasihat etti, gam ve hüznü dağıttı, zulmet ve karanlığı giderdi, hakkıyla cihat etti, ölüm gelinceye kadar sana kulluk yaptı. Allah’ım! Dünyada zikrini yüceltmek, dinini izhar ve şeriatını ibkâ etmekle onu tâzim et. Ahirette de ümmetine şefaat ettirmek, ecir ve sevabını çoğaltmak, Makamı Mahmud ile faziletini arttırmak, şahid olan mukarrabînin önüne geçirmek suretiyle yücelt. Allahım! Ona, onun âli, etbâı ve ensârına, sırlar hazinesine, nurlar menşeine, hakkını eda edeceğimiz ve senin razı olacağın şekilde salât ve selâm et. Allahım! Rasülüne vesileyi ver ve onu Makam-ı Mahmud’a , akd edilen sancağı livaül hamd, havzı kevseri ver. Enbiyâ-i mürselînden olan kardeşlerine de salât et. Velhamdü lillâhi Rabbil âlemintefcirut-tesniim fi albin seliim
hz muhammed neden süt anneye verildi